Online | Video | Resim | Ders | Fragman | Film | TopList | Radio - Tv - Ne Nasıl Oluşur
   
CDVİDEO MENÜ
  ANA SAYFA
  .
 
ONLİNE RESİM
 
ONLİNE DERS
  Fizik
  matematik
  Kimya
  Coğrafya ve Biyoloji
  Tarih
  Diğer
 
ONLİNE RADİO
  Pop radio
  Slow radio
  Arabeks radio
  Yabancı Radio
  Diğer radio
 
ONLİNE TELEVİZYON
  Trt tv
  Samanyolu tv
  Star Tv
  Atv
  Kanald
  Kanal 1
  Tv 2
 
ONLİNE VİDEO
  Sinevizyon
  Fragmanlar
  Belgeseller
  Spor
  Motorlu taşıt
  Kazalar
  Afetler
  Komedi - Komik
  Dini
  Magazin
  Ünlüler - Klipler
  Sevgi ve aşk
  Bilim
  Sosyal
  Diğer videolar
 
ONLİNE CHAT
  Chat odası 1
  Chat odası 2
 
ONLİNE REKLAM
  ONLİNE TOPLİST____________
 
ONLİNE SİTE KONULARI
  Online iş
  Online Gazete
  Online Harita - Uydu
  Online Aşk Ölçer
  Tvde bu gün
 
ONLİNE ANKETLER
  Günlük Burç
  İl İl Türkiye
  Online Kuran-ı Kerim Dinle
  Sayaç
 
ÖNEMLİ KONULAR
  HTML nedir ?
  PHP nedir ?
  Web Tasarımında Öncelik
  Rar Nedir ?
  Mp3 Nedir ?
  Ehliyet Sınavı Tarihleri
  Ösym Sınav Takvimi
  Meb Sınav Takvimi
  Ne Nasıl Oluşur
  Hızlı Okumak
  Gazi Özel
  CSS nedir ?
  Bilgisayar nedir ?
  Elektrik Nedir ?
  Elektronik Nedir ?
  Ceptelefonu Nedir ?
  Gazeteler
  Mobilya ve dekorasyon nedir ?
  Msn Nedir ?
  Bilim ve ilim nedir ?
  Page Rank Nedir ?
  Html Kod arsivi
  Page rank nedir?
  Alexia Rank Nedir ?
  PhotoShop Nedir ?
  Hacker Nedir ?
  Hack in tarihcesi
  Windows live msn messenger spaces nedir ?
  Radyo Frekanslari
  Araba Modifiye resimleri
  Öğrenme türleri
  Sosyoloji - Toplum Bilimi
  www.yenipaylasim.com
  yenipaylasim
  iconlar

Şu anda Bulunduğunuz Sayfa: 
Ne Nasıl Oluşur
Ip Adresiniz:
3.135.219.166 
Bize Destek Çıkın ve linki ekleyin:
//cdvideo.tr.gg/Ne-Nas%26%23305%3Bl-Olu%26%23351%3Bur.htm

BU ALANA REKLAM VERMEK İÇİN TIKLAYINIZ
NE NASIL OLUŞUR   DEMEYİN ARTIK


Rüzgarlar Nasıl Oluşur?
Dünyanın üzerindeki baskı, yani atmosfer basıncı sürekli değişim içindedir. Diğer gazlar gibi, havanın ısı artışı ile birlikte hacmi de artar. Bu da, bir küp soğuk havanın, bir küp sıcak havadan daha ağır olması demektir. Dünyanın soğuk iklimli bölgelerindeki ağır hava, sıcak iklimli ve havanın daha ham olduğu bölgelere doğru hareket eder. Böylece, sıcak iklimli bölgede yükselen hava, atmosferin alçak seviyesinde seyrelmiş bir hava sahası oluşturur ve rüzgarlar gerçekleşir. Rüzgarın hızı, soğuk ve sıcak hava sahalarının arasındaki atmosfer basıncının farkına göre belirlenir.

 

Yunuslar ve Balinalar Nasıl Uyur?
Nefes almak için periyodik olarak suyun yüzeyine çıkmaları gerekir, dolayısıyla, uyurken nefessizlikten ölmezler mi?

Yunuslar ve balinalar tıpkı insanlar gibi memeli hayvanlardır. Birçok başka özelliğin yanı sıra, insanlarla benzer kemik yapısına sahiptirler, sıcak kanlılardır ve doğurarak ürerler. İnsanlarla bu hayvanlar arasındaki en büyük farklılık ise içinde bulundukları farklı ortamla ilgilidir. Yunuslar ve balinaların son derece kendilerine özgü bir nefes alma sistemleri vardır ve bu sistem onların suyun altında oksijen almaksızın uzun süreler kalabilmelerine (bazen 30 dakika hatta daha uzun süreler) olanak verir. 

Karada yaşayan bizler, diğer kara memelileri gibi, istem dışı nefes alırız: yani biz nefes alıp almama kararı vermeyiz, bedenimiz otomatik olarak havayı içine alır. Yunuslar ve balinalar ise bulundukları su altı ortamından ötürü bilinçli nefes alırlar. Fiilen ne zaman nefes almaları gerektiği konusunda karar vermek durumundadırlar. 
Sonuç olarak, nefes almaları için de bilinçlerinin açık olması gerekir. Bu durum bir problem yaratır, çünkü memelilerin beyinlerinin doğru bir biçimde çalışabilmesi için, beynin zaman zaman bilinçsiz hale geçmesi yani uyuması gerekir. Yunusun denizin yüzeyine çıktığı anlarda kısa aralıklarla uyuma fırsatı elbette oluyor, ancak bu pek de geçerli bir seçenek değildir. 

Eğer bilinçli bir nefes alıcıysanız, tümüyle bilinçsiz uyku haline geçmek pek akıllıca ve uygulanabilir görünmüyor, çünkü ya zamanında uyanmazsanız ne olacak? Yunuslar ve balinalarda bu sorunun çözümü, beynin bir yarısının uyku haline geçip, diğer yarısının bilinçli kalması biçiminde çözülmüştür. Bu durumda hayvan hiçbir zaman tümüyle bilinçsiz hale geçmiyor ama aynı zamanda da gereksindiği dinlenme fırsatını buluyor. Bilim adamları bu olayı, yunuslara elektroansefalografi uygulayarak incelemişlerdir. Bu süreçte, kafalarına bağlanmış elektrotlar, yunusların beyinlerindeki elektrik düzeyini ölçmüştür. Elektroansefalogram sonuçları, uyku halindeyken beynin yarısının kapalı, diğer yarısının ise faal olduğunu göstermiştir. Araştırmacılar yunusların günde yaklaşık sekiz saat bu durumda kaldıklarını bulmuşlardır. Bu durumun nasıl bir durum olduğunu gerçekten bilmemize olanak yoktur, ancak sıkı bir tahmin yaparak, bunun uyku öncesi, tam dalarken girdiğimiz yarı bilinç haline benzer bir şey olduğunu tahmin edebiliriz. Bilincin tam kapalı olmadığı, uyku ile uyanıklık arası bir durum olsa gerek, hani etrafta neler olup bittiğinin ayırımında ve gerektiğinde hemen uyanabilecek bir durum gibi. Evet, yunuslar ve balinalar nerede uyurlar sorusuna gelirsek, herhalde en mantıklı yanıt olarak, okyanus yüzeyine yakın herhangi bir yer diyebiliriz. Gerektiğinde hemen nefes almak üzere yüzeye çıkabilsinler diye. Yunusların çok az hareketle yavaş yavaş ilerledikleri hiç gözlemlenmemiş bir olgu değildir. Muhtemelen bu durum yunusların dinlenme, ya da yarı uyku halindeki halleridir.

  

Bulutlar Nasıl Oluşur?
Suyun buharlaşması ve güneş ısısı, havada nem oluşturur. Buharlaşmanın miktarı, güneş ısısının derecesi ile su miktarına bağlıdır. Nemin oluşmasında rol oynayan etkenlerden biri de nefes alan varlıklardır. Böylece oluşan su buharı, sürekli olarak yeryüzü ve denizden havaya doğru yükselip orada yoğunlaşarak bulutları oluşturur. Bulutların sınıflandırılması, ilk olarak 1603 yılında Luke Howard tarafından yapıldı. Bu sınıflandırma tüm milletlerce kabul edilmiştir. Sınıflama, bulutların deniz seviyesinden yükseklikleri temel alınarak yapılmıştır. 5 bin-14 bin metre yükseklikte olan sirrus, sirrokümülüs ,sirrostratus, 2 bin-7 bin metre arasındaki bulutlar altokümülüs, altostratüs, nimbostratüs, 2 bin ve daha az yükseklikler ise stratokümülüs ve stratüs adlarını alırlar. Havadaki su buharı yoğunluğu belli bir limitin altına inince, bulutlar, yağmur veya kara dönüşür.

 

Kar nasıl oluşur?
Kar, bulutları oluşturan minicik su tanelerinin çok soğuk hava ile karşılaşması sonucu, çok ince buz parçalarına dönüşmesidir. Bu, o kadar çabuk olmuştur ki, su tanesi yağmur olamadan kara dönüşmüştür. Aslında kış mevsiminde bulutlar hemen her zaman, havadan da hafif olan minik buz parçacıkları içerirler. Ama kar yağması için belli etkenlerin bir araya gelmesi gerekir. Bu etkenler, düşük ısı ve hava akımlarıdır, işte bu ortam, buz parçacıklarının birleşerek kar seklinde yağmasına yol açar.

 

Bir ağacın yaşı nasıl anlaşılır?
Bir ağacın gövdesinden alınan kesit incelendiğinde, en dıştaki kabuk kısmından sonra içe doğru daireler görürüz. Bu dairelerden her biri, ağacın yaşadığı bir yılı gösterir. Daireler arasındaki bolüm, ağacın bir yılda ürettiği odun hacmini belirtir. Bu daireleri sayarak, ağacın kaç yıl yasamış olduğunu anlayabileceğimiz gibi, aralarındaki bölgenin dar oluşundan, o yılın kurak geçtiğini, aksine geniş ise, sulak geçtiğini ortaya çıkarabiliriz.
Bitkiler dondan nasıl korunurlar?
Bazı bitkiler, donun etkisiyle ölmeden önce toprağa tohumlarını bırakırlar. Bazıları ise, yapraklarını toprağa yatar şekilde uzatarak, Daradaki ısıdan faydalanırlar. Menekşe örneğinde olduğu gibi... Mersin ağacı ve süpürgeotunun üst tarafı ölürken, dipteki gövde canlı kalır ve baharda filiz sürer. Patates gibi yumrudan büyüyen bitkiler, soğanlı bitkiler ve köklü bitkiler ise, bu kısımlarını toprağın altında koruyarak kendilerini bahara saklarlar. Narenciye yetişen bölgelerde, petrolle çalışan ısıtıcıların ve ağaçlara don çökmesini önlemek amacıyla hava akımı veren pervanelerin kullanıldığı görülmektedir.

 

Bazı bitkiler kar olduğu halde nasıl çiçek açabilir?
Kar yağdığı halde çiçek açabilen bitkilerden biri Kardelenin, bu denli soğukta canlanmasına neden, soğanıdır. Kardelen Soğanı, donun ulaşamayacağı kadar toprağın derinliğinde olduğundan, oradaki sıcaklıktan faydalanarak, havanın birazcık ısınmasıyla birlikte filiz sürer. Kardelen'in yüksekliği, 10-20 santimetre arasında olup, her taç yaprağının ucunda küçük, yeşil bir nokta vardır. Bu bitkiye, çimenlik yerlerde, akarsu yataklarında ve ormanlarda rastlanır.

 

Dolu nasıl oluşur?
Bazı meteorolojistler, dolunun, 1000-2000 metre yükselen bir sıcak hava akımı ile, inmekte olan soğuk hava akımının karşılaşması sonucu oluştuğunu düşünüyorlar. Sıcak hava akımının böyle birden ısı kaybetmesi, içindeki nemli havanın donarak, doluyu oluşturan buz tanelerine dönüşmesine yol açar. Bu istemin pek çok kez tekrarlanması sonucu ise, bildiğimiz dolu taneleri oluşur. Diğer bazı meteorolojisiler ise dolunun, havadaki bazı elektriksel oluşumlardan kaynaklandığını savunuyorlar.

 

Isırgan otu nasıl yakar?
Bazı ısırgan otları, ellenince, bunların üzerinde bulunan keskin kılları bırakırlar. Deriye yapışan bu kıllarda bulunanve formlk asit dediğimiz bir tür yakıcı sıvı, elimizin yanmasına yol açar. Bu sistem, bitkiyi yenmekten korumayı amaçlar.

 

Radar nasıl çalışır?
Sesimizin yankısını hemen hepimiz duymuşuzdur. Bu yankıya neden, tıpkı atılan bir lastik topun geri gelmesi gibi, bir engelle karşılaşan ses dalgalarının da geri dönmesidir. Güçlü bir verici istasyondan çıkan radyo dalgaları da aynı şekilde uzaktaki bir alıcı istasyona nakledilir. Bu, radyo dalgasının hızını bildiğimiz sürece, engelin yerini,dalgaların ona ulaşma süresini ölçerek bulabiliriz. 

İşte radar da aynı yönteme göre çalışır. Radar, hava alanların da , askeri silah merkezlerinde, uzay merkezlerinde ve otomatik seyir amacıyla uçuculukta kullanılmaktadır. Daha basitleştirilmiş radarlar ise, fazla hız yapan araçların tespiti için trafik polislerince kullanılır.

 

Yüksek Gerilim Hatları Neden Vızıldar?
Yüksek gerilim taşıyan elektrik telleri devamlı bir vızıldama sesi çıkarırlar. Bunun sebebi nedir sizce? Bunun sebebi sadece manyetik kuvvettir. Üzerinden akım geçen herhangi bir tel de manyetik alan oluşturabilir... Bu meseleyi açıklamak için sadece üstte belirtilen olay yetmez; bunun yanında bir kaç kanununu da açıklamak gerekir:

1- Bir telden elektrik akımı geçerse bu tel etrafında dairesel bir manyetik alan oluşturur.
2- Üstünden elektrik akımı geçen bir tel bir manyetik alana maruz bırakılırsa tele manyetik bir kuvvet etki eder.
3- Yüksek gerilim hatları 20-30,000 Volt arası bir enerji taşıyabilir.
4- Şehir şebekelerimizde kullandığımız akım alternatif yani değişken akımdır. 
5- Bir cismin üstüne değişken bir kuvvet etki ediyorsa o cisim salınım yapar. 

İşte bu beş fiziksel gerçek birleşip manyetik alan oluşturur. Yüksek gerilim hatları bildiğiniz gibi üstünden akım geçen 2 telden oluşur. İşte bu teller birbirlerinin üstünde manyetik alan oluştururlar (1. kanun). 2. Kanuna göre de bu manyetik alanlar tellere manyetik bir kuvvetin etki etmesine sebep olur. Geçen akım alternatif yani değişken olduğundan (4. kanun) bu kuvvet de akımla beraber devamlı değişir. 5. Kanunumuza göre de bu değişken kuvvet tellerin bir salınım yapmasına sebep olur. İşte bizim duyduğumuz vızıltı tellerin salınımından gelen vızıltıdır. Peki şehir içindeki elektrik telleri niye böyle vızıldamaz derseniz, o zaman 3. kanun işin içine girer. Şehirdeki hatlarda 220 veya 380 volt'luk bir enerji vardır. Tabii bu yüzden oluşan kuvvet azdır ve teli sallamaya yetmez. Bu yüzden de bu vızıltı sesi şehir içindeki kablolardan duyulmaz.

 

Uzay Gemileri Uzayda Nasıl Hareket Eder?
Uzayda hava yoktur. Bu yüzden uzay araçları normal taşıtlar gibi sürtünmeyi kullanarak hareket etme imkanına sahip değildirler. Bunun yerine momentumun korunumunu kullanırlar!...Peki nedir momentum?! Momentum bir cismin hızı ile kütlesinin çarpımıdır. Bu sayının önemi ise ne olursa olsun (dışarıdan bir kuvvet etki etmedikçe!) sabit kalmak zorunda olmasıdır!... Böyle olunca da mesela bir sistemin kütlesi değiştiğinde hızı da değişmek zorunda kalır momentumu korumak için. Bir örnekle meseleyi daha da küçük lokmalara bölelim ki yutulması kolay olsun: Buz patenini hepiniz seyretmişsinizdir. Çiftlerde erkek, eşini ittiğinde kız kendinden uzaklaşırken kendi de geriye doğru hareket eder. İşte bilim adamları düşünmüşler taşınmışlar ve uzay araçlarını bu şekilde tasarlamışlar. Yakıt tankında yakılan sıvı yakıt yüksek hızla ve devamlı olarak dışarı püskürtülür! Bu da uzay aracına ileriye doğru bir hız kazandırır. Ayrıca uzay araçları belli bir hıza ulaştıktan sonra o hızla hızlarına devam etmek için devamlı yakıt kullanmalarına da gerek yoktur. Çünkü uzayda hava, dolayısı ile sürtünme olmadığından hızınızı bir gezegenin çekim alanına girene kadar problemsizce koruyabilirsiniz. Bu yüzden uzay uçuşlarında azami yakıt tasarrufu için gezegenlerin çekim kuvvetleri kullanılır. Mesela şu anda hala plan safhasında olan Mars'a insanlı yolculuk için Jüpiter'in çekim kuvveti kullanılması hesaplanıyor!!..

         GERİ
SİTENİ EKLE YORUM YAP YUKARI ÇIK EMAİL

   
Sitemize 7 ziyaretçi (28 klik) uğramıştır.

TEXT LİNKS
Arama Motoru//site ekle forum//Site Ekle , Dizin//dizin//site ekle - evden eve nakliyat//site ekle cilt bakımı


BANNER LİNKS

// //Site Ekle | Top List// TV //arama motoru - arasana.com - arama motorları// // Görevimiz sizi doğru adrese ulaştırmak. // Aradur.com | Arama Motoru //
// kurye //

SiteEkle.Com.Tr

//


© 2007 - 2009 cdvideo.tr.gg
tüm hakları saklıdır
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol